19 Haziran 2009 Cuma


Bildiğiniz gibi capon hatun izmir semalarında bu aralar. İzmir erkeklerini keşfetmekle meşgul. Kendiside blogunda az biraz bahsetmiş benle buluştuğundan ettiğinden falan. Yalan yok tehdit ettim kötü şeyler yazamazsın dedim. Sana verdiğim hediyeyi halka açıklarım dedim. O da korktu pek fazla bişey yazmıyor, yazamıyor.

Biliyorum çünkü başlayacak yok izmir kızları güzel dedilerde yok bi içim su dedilerde geldik gördük izmirli karı olan tophu bi boka benzemiyor yazacak. Sırf kıskançlığından. Şaka bi yana kendisi hem iyi hem kötü bir zamana denk geldi. Şöyle ki havalar çok sıcak gündüz bayılıyorsun evden dışarı çıkmıyorsun akşamda çıkmak için para lazım o da bende mevcut değil. Ama bir yandan da izmirin en güzel zamanları akşamları bile dışarı çıkılamayacak kadar sıcak olmadığı zamanlar. Kordon da çimlere oturup muhabbet etme içme zamanları. Ben kendisini pek gezdiremedim ama ona öyle bi hediye verdim ki sanırım bu ona bütün izmir günleri boyunca yetecektir.


İnatla söylüyorum ona kaydını buraya aldır kızım burda yaşa ankarada yaşanmaz diye ama. Tabi gördü izmirin güzelliğini ben burda okuyamam olmaz diyor. Neyse okul bitince bekliyoruz artık. Fahri izmirli olacak o da yakında ben eminim. Burda geçirdiği zamanlar egenin diğer kıyısında geçirdiği zamanlardan daha güzel olacağından şüphem yok.


Gördüğünüz üzere misafirperveriz başka blogçularıda buralarda görmek isteriz. Zaten bi gelen bi daha gitmek istemiyor belirteyim. Tabi capon gibi sizinde böyle güzel zamanlara denk getirmeniz lazım gelişinizi.


Şimdilik hoşçakalın diyorum. Herhalde akşam ben arkadaşlarım ve capon alsancak taraflarında oluruz sürekli gittiğim burda da adını yazmadan yazdığım mekanı göstereyim ona diyorum.

11 Haziran 2009 Perşembe

Abov ben çok geri kalmışım blog dünyasından. Ortalık yıkılıyormuş da haberimiz yok. Birbirine sataşan sataşana. Adsız yorumlar bırakmalar hakeretlere varan yorumlar yazmalar falan aman aman yani.

Yaz geldi tabi kanı kaynıyor gençliğin. Dolayısıyla blog aleminede yansımış bu sanırsam. Bir iki çift lafım var sadece. Kendi görüşüm tabi. Kim ne istiyorsa yazar abi. Biri isterse am sik sokuş göt muhabbeti yapar sadece blogunda. Başka bişeyden bahsetmez. Bir diğeri regl muhabbetinden ağdasından yada erkek arkadaşının onu nasıl evire çevire yaptığından bahseder. Blog abi bu. Başkasının özeline girmedikçe kendi özelin hakkında istediğin kadar atıp tutabilirsin tek sınır yine kendinsindir. Yoksa bu yazılmaz şu yazılmaz bloglarda diye birşey yok. Olayın güzelliği orda zaten herkese göre değişen kişisellikte yazılar yazılması..

Misal bende bi sevişsem valla yazıcam şuraya bağıra çağıra. O zaman banada mı bok atan çıkıcak. Çıkmasın kardeşim herkesin götü başı kendine, herkesin sevişmesi kendine isterse yazar istemezse yazmaz. Bırakın large olun biraz yavrucuklarım tansiyon yükseltmeye gerek yok, hele sevmediğimiz bir eleştiri gelincede hakarete varan yorumlara hiç gerek yok. Tabi bu adsız yorum bırakanlar ayrı bir yazı konusu olur da ben yazmıyorum. Neden yazmıyorum bana adsız yorum gelmiyor bana dokunmadılar daha ondan. (bana dokunmayan yılan bin yaşasın durumu:P)

Amaan neyse çok çene aldım. İşte şöyle biraz göz gezdirince üzüldüm yazılanlara üstüne gidilen insanlara falan yapmayın böyle şeyler valla gül gibi geçinip gitmek varken. Atmayın birbirinize bok. Hadi bakayım bu da böyle nasihat edercesine bi yazı olsun.


Bu sefer arayı uzun tuttum sanırım yazı yazma konusunda. Ama öyle belirli bi sebebim yok. Aman sınavlarım vardı aman tatildeydim de yazamadım yok iş buldum falan filan. Bunların hiç biri yok valla. Aynı tas aynı hamam. Bildiğin durumlar aynen devam yani.

Değişik ne yapıyor olabilirim diye düşünüyorum da bilemedim. Bi ingilizce kursu var gittiğim daha önce yazmamış olabilirim. Skills hocamı çok beğeniyorum. L.A doğumlu bi amerikan kendisi. Bu aralar pek erkek sevmiyordum ama bunu çok tuttum. Ta ki kendisiyle sevgilisine kıbrıs şehitlerde rastlayana kadar. Hayallerim yıkıldı diyeceğimde yalan bi hayal kurduğum da yok aslında. Adamın türkçe konuşmasını ve dersini seviyorum. Ve evet yakışıklı da ama işte türk kızları onu da rahat bırakmamış ve biri tarafından hemen kapılmış. Şansıma benim.

Ben biraz şişkoyum (birazla ne kastettiğimi bilmiyorum kendimi kandırıyor da olabilirim tabi) bahsetmiş miydim daha önce bilemedim. Neyse olay şu. Bugün anneannem biraz kilo versen kimse tutamıcak seni oyh şu güzelliğe bak falan gibi bişi söledi. Annemde "aslında şimdi bile bakıyorlar da" dedi. O ne demekse artık ne var be şişkolara bakılmaz diye bi kaide mi var ayrıca ben güzelim yani kilom var o kadar aaa. Resmen küçümsedi kadın beni ayak üstü. Neyse kapayalım bu mevzu bahsi kuzuum.

Ya aslında dışarı falan çıktığımda böyle yazcak mevzular çok buluyorum ama ben eve gelene kadar unutuyorum onları. Hatta o kadar ki o an yazıyorum kafamda yazıyı fotoğraf bile belirliyorum. Ama işte naparsın balık hafıza eve gelene kadar uçuyor kafamdan.

Amaan bu da böyle alakasız konusuz bi yazı oluversin. Uzun aradan sonra böyle saçma bi yazıyla geri dönmenin haklı gururunu yaşıyorum efenim. Hahaha. Welcome back o zmn bana:D

dipnot: Fotoğrafta alakasız oldu ama çok istedim koymayı aşığım bu kadına. Kendisi bones diye bir dizide oynuyor bir ara izleyin derim ben.