13 Aralık 2009 Pazar

Altuğ'nun twitter da bana dizikopat demesinden sonra bloga izlediğin dizileri yazsana çağrısına cevap vererek listemi açıklıyorum.

Şimdi altta sıraladıklarım pcde olanlar ve genel olarak takip ettiklerim. Bir çoğu her hafta merakla bekleyip indirip izlediğim yada biriktirip bir çırpıda izlediği diziler.

*Bones ( Artık Bones'la Booth arasında ne olacaksa olsun sıkılmaya başladım)
*Brothers & Sisters ( Altyazıları çıkmadığı için yarım bırakmıştım ama ingilizce altyazılı izlemeye devam ediyorum.)
*Castle ( Bence kesinlikle izlenmesi gerekiyor. Ama bunun da altyazıları çok geç geliyor.)
*Dollhouse ( Bitirilmesi karşı çekilen final bölümünü izledikten sonra ikinci sezona kendimi veremedim tam anlamıyla indiriyorum ama sürekli izlemiyorum.)
*Flashforward (Herkes Lost'un varisi diyor bence alakası yok. Lost'un varisi diye düşündüklerinden midir nedir çok eleştiriliyor ama ben severek izliyorum çevreme de tavsiye ediyorum.)
*Fringe ( Bitecek söylentisi dolanıyor valla çok üzülürüm. Kanal yetkililerine sesleniyorum burdan sakın bitirmeyin diziyi!)
*Gossip Girl ( Arada izleyecek bişey bulamadığım da biriktiriyorum bölümleri sonra art arda izliyorum çerez niyetine)
*Grey's Anatomy (Bunu az çok herkes biliyor zaten blogda da genelde en çok bahsettiğim dizi bu. Oturup ağlıyorum nerdeyse her bölümünde)
*House ( Doktorun House olsun ister misin deseler ne cevap veririm bilemiyorum. Adam iyi doktor olduğu kadar da sinir bozucu. Ama biz onu öyle seviyoruz.)
*How I Met Your Mother ( Bunu da biriktiriyorum art arda izleyeceğim)
*Lie To Me (İlginç geliyor. Keşke bende yalan söyleyenleri anlayabilseydim)
*Merlin ( Birinci sezonu bir çırpıda bitirdim ama ikinci sezonu biriktiriyorum yine bir çırpıda izleyeceğim)
*South Of Nowhere ( Eski bitmiş bir dizi ama ben geçenlerde başladım 3 günde de bitti)
*The Big Bang Theory ( Biriktirip ara ara izlediğim bir diğer dizi)
*The Mentalist (Jane'in hastasıyım başka bişey söylemeye gerek yok)
*The Vampire Diaries (Aslında sıkıldım ben bu diziden ama yinede devam ediyorum.)
*United States Of Tara ( Yeni sezon yayınlanacak mı bilmiyorum ama bitirmek üzereyim ve yeni sezon yoksa çok üzülürüm)
*V( Daha yeni bir dizi bişey söylemek için erken olsada beni şimdilik sardı)

Şimdiki listede digitürk ve cnbc-e den takip etmeye çalıştıklarım.Bunu alfabetik sıralama yapamayacağım zira aklıma gelenleri sıralayacağım.

*Criminal Minds
*The Numbers
*Raising The Bar
*Life
*Medium
*NCIS
*Law & Order : SVU
*Lipstick Jungle
*Dark Blue
*Boston Legal
*Make It Or Break It
*CSI Miami
*CSI
*Greek
*Privilage
*The Closer
*Without A Trace
*Cold Case

Ve sonuç olarak ben bir dizikoliğim ya da Altuğ'un deyimiyle dizikopatım. Son 4 aydır rejimim yüzünden içki içmememin, neredeyse bütün arkadaşlarımın İstanbul'a taşınmasının ve bunlar yüzünden neredeyse ayda bir dışarı çıkmamın etkisi yüzünden bu hale gelmiş olabilirim. Ha bir de işsizlik var tabi.

9 Kasım 2009 Pazartesi



Bu Grey's Anatomy'de her bölüm sonunda ya ağlayan ya da boğazı düğümlenen bi ben miyim diye merak ediyorum doğrusu.

Dizinin türü dram tamam anladık da bu kadar da olmaz ki kardeşim. Mahvettiniz beni her iki bölümden birinde gözümden yaş geliyor. Evet itiraf ediyorum tutmasam kendimi hüngür hüngür ağlayabilirim. Gerçek hayatta çoğu şey karşısında ağlamayan ben kurgu karşısında zor tutuyorum kendimi. Neden? Hadi biri bana bunu çözümlesin vardır aranızda bir psikolog falan değil mi?

Burdan sonrda spoiler içerir dikkat!

Senaristler daha ne yapabilirler bilmiyorum. Dizinin ilk sezonlarında hastanenin heryerinde kapalı kapılar ardında birileri sevişiyordu. Hiç olmazsa az da olsa eğlence unsuru mevcuttu ya şimdi? Diyeceksiniz ki bu kadar şikayetçiysen bırak izleme ama olmuyor işte. Öyle bi bağlıyorlar ki diziye yeni bölüm hemen çıksa altyazısını çabuk çıkarsalar diye bekliyorum. Dizi cuma gecesi inmiş oluyor, altyazısıysa şanslıysak pazar gecesine değilsek hafta içi herhangi bir güne kalıyor. Dizi inmiş kuzu kuzu harddiskte bekliyor. Bense neden ingilizcem
bu diziyi anlayacak kadar iyi değil diye çıldırıyorum.


Diziyi izleyen var mı bilmiyorum ama bişi sorucam. Ya bu Meredith'in bi arkadaşı gelmişi hastaneye intörn olarak şu meşhur apandisti illegal ameliyatla alınan hatun. Noldu ona ya neden yok ben onunla ilgili bişeyler bekliyordum hep olmadı. Hatta Torres aşık olacak ona diye düşünüyordum. Sonra bu Arizona çıktı bi sevemedim bu Arizonayı tamam doktor olarak dizide iyi duruyor ama Torres'in sevgilisi olarak yakıştıramıyorum ya. Ben o intörn kızın sevgilisi olmasını isterdim Torres'in.

Az önce izledim de son bölümü içimde kalmasın yazayım dedim. Neyse diziyi izlemeyenler için saçma bi yazı olmuş olabilir ne yapalım. Zaten okuyucu sayımda bir bir düşüyor. Son zamanlarda okunmuyorum ki pek sık yazmadığımdan olsa gerek bunu da okuyacak insan sayısı bir elin parmaklarını geçmez hatta o kadar bile etmez ama olsun. Bu da böyle saçma bi yazıyıd geldi geçti işte. Sonuna kadar gelip de okuyan varsa bravo kendisine benden bir alkışı haketti.

5 Kasım 2009 Perşembe

Flashforward adlı yeni başlayan diziden bahsedecektim güya bu yazıda. Ama başlamadan önce yazıya şöle bi bi daha bakınayımda yanlış bişeyler yazmayayım dedim oturdum ekşide girilen bütün entryleri okudum. İçimde ki yazma hevesi biraz kırılsa da hala istiyorum ama uykum geldi yine başka bahara kaldı yazı. Ama siz yazıyı beklemeden de bence izleyin güzel dizi ben sevdim.

29 Ekim 2009 Perşembe

Ah benim bir blogum vardı değil mi? Yıllardır yazmamışım gibi hissediyorum buraya. Şöyle hayatımda ki değişikliklerden bahsedeyim güzelliklerden bahsedeyim falan isterdim de nerdeee.
Olan biten hiçbirşey yok ben yine aynı ben. Hatta artık daha fazla evde zaman geçiren hatta hatta bütün zamanını evde geçiren bir insan oldum çıktım. Sosyalleşemiyorum iş bulamıyorum dört duvar arasından çıkamıyorum.

Kendimi dizilere filmlere verdim. Nerden nasıl daha iyi kalitede dizi film indiririm bütün gün bunlarla uğraşıyorum. Ayda bir de falan bir kitap okuyorum ama genelde çok satanlar listesi kitaplarından. Çok entelektüel değilim anlayacağınız.

Ha bir de bu aralar tenis maçlarına fena sardım. Yıllardır izlerim aslında ama bu kadar nerdeyse bütün turnuvaları takip eder bi insan olmamıştım. WTA'de ne kadar turnuva varsa oynanan şu son 3 ayda izlemiş olabilirim o derece ki bi ara nerdeyse haftada bir yeni turnuva vardı. Velhasıl kelam zevkli bişey bu tenis denilen spor. Uzun zamandır da oynamayı öğrenmek istiyordum şu aralar başlayabilirim. Seyirci modundan çıkıp oynayan moda da en kısa zamanda geçerim umarım.

Aslında ben dizi tanıtımı gibi bişey yapacaktım bu yazıda. Daha doğrusu tanıtım da denmez buna işte kendi görüşlerimi aktarıcaktım ama yazı çok uzar zaten okuyucu da kaybetmişimdir olanların da yazı uzun diye okumamazlalık yapmasını istemem. O yüzden bir başka yazının konusu yapacağım yeni favorilerimden olan diziyi. Şimdilik bu kadar olsun bir daha ki bilmem kaç aylık aradan sonra görüşürüz. (Şaka şaka yazmak istiyorum bu aralar. Hoş yazıp yazmamam pek umursancak bişi değil ama olsun.)